ıvır zıvır deposu

Salı, Ekim 21, 2008

Geçen gün ilk kez duyduğumdan beri sürekli aklıma gelip duruyo: “Be very, very careful what you put into that head, because you will never, ever get it out.” Sanırım bu aralar kendi kendime çok da bilincinde olmadan tembihlediğim bişeyi bi de dışardan duymanın etkisiyle beni ayarttı bu kadar. Bu sözü duyduğum içerik benim kendi kendime düşündüğüm içerikten farklı aslında. Ben güven meselesi bağlamında düşündüm, ufak ufak şüphelerin işkillerin iki insan arasında vaktiyle nur topu gibi doğmuş bi güveni ne biçim de ziyan edebileceğini. Büyüyü bozmak istemeyen herkes bu sözden ayar alsın diyorum.

Pazartesi, Ekim 20, 2008

nerden nereye

TED'de izlediğim bu video Ron Eglash diye bi matematikçinin Afrika kültüründeki fraktal yapılar üzerindeki çalışmalarından bahsediyo. Derken derken konu Afrikalıların kumdan geleceği okumalarına (geomancy) geliyo. Geomancer denen fal bakan adam kumun üzerine rasgele çizgiler atıp sonra sıra sıra bu çizgileri sayıp sayıları tekse karşısına tek çizgi, çiftse çift çizgi atıyo. Bu süreç ikili sistemde rekürsif olarak devam ediyo. Yani fal bakan adamın en baştan rasgele çizdiği çizgiler tohum olarak alınıp bi nevi rasgele sayı üreteci elde edilmiş oluyo. Meğer yıllar yılı tanıdığımız Leibniz de bu geomantic teoriden ilham alarak ikilik sistemi oluşturmuş. Ondan sonra da gelsin bool cebri gelsin modern bilgisayarlar.